İşçinin haklı nedenle fesih hakkı 4857 sayılı İş
Kanununun 24 üncü maddesine düzenlenmiş bulunuyor.
Klasik sağlık nedenleri yani işin yapılması işin
niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli
olursa, işçinin sürekli olarak yakından ve doğrudan buluşup görüştüğü işveren
yahut başka bir işçi bulaşıcı veya işçinin işi ile bağdaşmayan bir hastalığa
tutulursa işçi iş akdini haklı nedenle feshedebileceği gibi 24 üncü maddede
düzenlenmiş bulunan haklardan bir diğeri de ahlak ve iyi niyet hallerine aykırı
uygulamalar oluyor.
Ahlâk ve iyi niyete aykırı nedenler olarak;
İşverenin iş, ücret, iş şartları veya işyeri hakkında işçiyi kandırması,
aldatması veya yanıltması,
İşverenin işçinin veya ailesi üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak
şekilde sözler söyler, davranışlarda bulunursa veya işçiye cinsel tacizde
bulunması,
İşverenin işçiye veya ailesi üyelerinden birine karşı sataşmada bulunması veya
gözdağı vermesi, yahut işçiyi veya ailesi üyelerinden birini kanuna karşı
davranışa özendirmesi, kışkırtması, sürüklemesi yahut işçiye ve ailesi
üyelerinden birine karşı hapsi gerektiren bir suç işlemesi yahut işçi hakkında
şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ağır isnat veya ithamlarda bulunması,
İşçinin diğer bir işçi veya üçüncü kişiler tarafından işyerinde cinsel tacize
uğraması ve bu durumu işverene bildirmesine rağmen gerekli önlemler alınmaması,
İşverenin işçi ücretlerini ödeme gününden itibaren 20 (yirmi) gün içinde
deprem, sel veya yangın gibi zorlayıcı bir neden olmadığı halde ödememesi
Hallerinde işçinin iş akdini tazminata hak kazanarak feshetmesi mümkün
bulunuyor.
Bahse konu ücret kavramı içerisine yalnız çıplak ücret değil, fazla çalışma
ücreti, bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti gibi tüm ücretler dahildir.
İkramiye, prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, fazla mesai, hafta tatili,
genel tatil gibi alacakların ödenmemesi durumunda da işçinin haklı fesih imkânı
bulunuyor.
Günümüzün güncel problemlerinden biri olan kayıt dışı ücret sorunu da işçinin haklı
nedenle sözleşmesini feshedebilmesine imkân tanıyan durumlardan oluyor.
Bütün bu durumlarda işçinin tazminatını talep ederek işten ayrılması mümkün
bulunuyor. Yani ücretini veya diğer ücretlerini alamayan işçi, işi bıraktığında
kıdem tazminatının yanı sıra varsa hak edip de alamadığı fazla mesai
ücretlerini, yıllık izin ücretlerini, maaş ve sosyal hak alacaklarını, ulusal
bayram ve genel tatil ücretlerini işverenden talep edebilir.
Ücretin düşürülmesi hali de fesih
sebebidir
Ücretin parça başına veya iş tutarı üzerinden ödenmesi kararlaştırılıp da
işveren tarafından işçiye yapabileceği sayı ve tutardan az iş verildiği
hallerde, aradaki ücret farkı zaman esasına göre ödenerek işçinin eksik aldığı
ücret karşılanmazsa, yahut çalışma şartları uygulanmazsa işçi iş sözleşmesini
haklı olarak feshedebilir.
İş Kanununa Aykırı Çalıştırma da Fesih
Sebebidir
Hukuki olarak işçinin haklı feshinin illa 24 üncü maddedeki kalıba uyması şart
bulunmuyor. Yüksek Mahkeme İş Kanunun amir hükümlerine aykırı biçimde çalıştırılan
işçinin de haklı nedenle fesih hakkını teslim ediyor. Örneğin gece dönemi
sayılan saat 20.00 – 06.00 saatleri arasında sürekli olarak 7,5 saatten fazla
çalıştırılarak fazla mesai yaptırılan işçinin de bu nedenle iş akdini haklı
nedenle feshedip kıdem tazminatını talep edebileceğine hükmediyor.
Nitekim Yargıtay 9 .Hukuk Dairesi bir kararında “Davacı bayan işçi, gece
vardiyalarında 12' şer saat çalıştırılmıştır. Bu çalışma şeklini bilerek işe
girmiş olsa da, yasanın ve yönetmeliğin çalışma koşullarını belirleyen anılan
hükümleri karşısında iş sözleşmesi ile işyeri uygulamalarının bağlayıcılığından
söz edilemez. Çalışma koşullarını belirleyen kaynaklar sıralamasında daha üst
sıralarda yer alan yasa hükmü ile yönetmeliğe değer verilmelidir. Yasa ve
yönetmelikle belirlenmiş olan çalışma koşullarının uygulanmaması, 4857 sayılı
İş Kanununun 24. maddesinin 2. fıkrasının son cümlesine göre işçiye haklı fesih
imkânı vermektedir. Somut olayda davacı işçi iş sözleşmesini haklı olarak
feshettiğinin kabulü gerekir. Kıdem tazminatı isteğinin kabulü gerekirken
yazılı şekilde talebin reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. “ diyerek
bahse konu hakkın altını çizmektedir.
0 yorum:
Yorum Yazın
Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?