
Kalp
krizi ile ölümlerinde öncelikle en tartışmalı konularından biri de İş Kazası
sayılıp sayılmaması yönünden tartışılır, SGK tarafından illiyet bağı ile iş
kazası kararı verilebilir ,diğer doktrinlere göre işyerinde yada eklentilerinde
, araçlarında meydana gelmesi halinde iş kazası sayılması yönünde farklı
görüşler vardır.
Tabi ki
burada işveren kusuruna göre hak sahiplerinin açacağı maddi ve manevi tazminat
ile de karşı karşıya kalmalarıdır.
Bundan
dolayı çeşitli Yargıtay kararları ile düzenlenmiş yazılar ile karşı karşıya
kalmaktayız.
YHGK aynı
zamanda ısrarla üzerinde durduğumuz Özlük Dosyası,6331 sayılı Kanun ,6098
sayılı Kanun ve 4857 göre Hüküm kuruyor.
Bu konuda
ezber bozan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu son noktayı koymuştur.
Y.HGK.
E:2012/21-1121 K:2013/386 T:20.03.2013
ÖZET
İşverenin
iş kazasından doğan sorumluluğu yasa ve içtihatlarla belirlenmiş olan
istisnalar dışında kusura dayalı sorumluluktur.
Kusur
sorumluluğunda illiyet bağı zarar görenin veya üçüncü kişinin kusuruyla
kesilebilir.
Olayın
Sosyal Güvenlik Hükümleri yönünden iş kazası sayılması mutlaka işverenin
tazminat sorumluluğuna yol açmaz.
Kusur
Konusunda bilirkişi incelemesi yapılmalıdır.
**
İş
kazasından doğan maddi ve manevi tazminattan işverenin sorumlu tutulabilmesi
için olayın iş kazası olması yeterli olmayıp, işverenin, iş güvenliği
önlemlerini alma ve özen gösterme yükümlülüğüne aykırı davranışı veya ihmal
gösterdiğinin kanıtlanması gerekmektedir.
İşverenin
kusurlu olup olmadığı, varsa kusur oranının, ancak uzman bilirkişiler
tarafından düzenlenecek kusur raporu ile tespit ve kanıtlanması mümkün olup,
mahkemece murisin kalp krizi sonucu öldüğü gerekçesiyle kusur raporu alınmadan
karar verilmesi isabetsizdir.
Bu
nedenle, mahkemece öncelikle; işverenden davacının şahsi sicil dosyasının tümü
getirtilerek, işverenin sigortalının periyodik sağlık muayenelerini yaptırıp
yaptırmadığı, bu muayenelerde kalp rahatsızlığı ile ilgili bir bulguya
rastlanıp rastlanmadığı, şahsi dosyada “kalp rahatsızlığı” nedeniyle alınmış
bir istirahat raporunun bulunup bulunmadığı, ölüm olayından önceki
tarihlerde sigortalının bünyesini zorlayacak bir çalışma yaptırılıp
yaptırılmadığı, olay günü sigortalıyı işyerinde rutin dışında bir gerginlik ve
stres içine sokacak bir olayın cereyan edip etmediği araştırılarak, işyeri
hekimliği, işgücü sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman olan bir
kardiyoloğun da yer alacağı bilirkişi heyetinden iş kazası ile işverenin eylemi
arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı, illiyet bulunuyorsa kalp krizinin
oluşumunda işverenin kusurunun bulunup bulunmadığının saptandığı, kusuru mevcut
ise kusurunun ağırlığının değerlendirildiği kusur raporu alınmalıdır.
İşverenin,
çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olması
nedeniyle, işçilerin hayatı için gerekli tedbirleri alması, gerekli tedbirlerin
alınmamasının işverenin kusuru olduğu ve özellikle, somut uyuşmazlık yönünden,
kalp krizinde kişinin yaşının, beslenme şekli ve kültürünün, genetik
özelliklerinin ve bünyevi yapısının, tütün bağımlılığı, alkol kullanımı,
egzersiz durumunun, cinsiyetinin de factor olduğu, sağlığının çeşitli
faktörlerinin bir araya gelmesiyle bozulabileceği, sigortalının bünyevi
yatkınlığı ve genel sağlık durumunun bir araya gelerek miyokart infarktüsünün
ortaya çıkabileceği ve bu durumun olayın uygun illi kısmi sebebi olabileceğinin
gözetildiği ayrıca işyerinde çalışma şartlarının kalp krizini tetikleyip
tetiklemeyeceğinin belirlendiği ve bu hususların kusurun ağırlığının
değerlendirilmesinde dikkate alındığı bir rapor niteliğini taşıması
gerekmektedir.
6331
Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunun Maddeleri de dikkate alınması gerekiyor.
İşverenin,
işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu hangi önlemleri aldığı, hangi
önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar
ayrıntılı bir biçimde incelemek suretiyle ölen işçinin işyerinde çalışma
şartlarının kalp krizini tetikleyip tetiklemeyeceğinin belirlendiği ve iş
kazası ile işverenin eylemi arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı, illiyet
bulunuyorsa kalp krizinin oluşumunda işverenin kusurunun bulunup bulunmadığının
saptandığı, kusuru mevcut ise kusurunun ağırlığının değerlendirildiği kusur
raporu alınarak, dosyadaki bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirerek çıkacak
sonuca göre karar verilmelidir.
Bilirkişi
tarafından düzenlenen raporda işveren kusuru olması halinde iş kazasının kusur
nedeni ile ortaya çıkarsa manevi tazminat/maddi tazminata karar verilir.
Kalp
Krizleri ile işyeri ölümlerinde işverenler 6331 sayılı Kanunun hükümlerine göre
İşçi Sağlığı yönünden işyeri hekimleri kanalı ile rutin kontroller yapılmalı,
riskli çalışanlar tespit edilmelidir.
Bu yönden
tarama yapan işverenler ileride kalp krizi sonucu işyeri ölümlerinde kusur
oranından kurtulma yolları da 6331 sayılı Kanun hüküm ve yönetmeliklerinden
geçmektedir.
Bu konuda
ileride bilirkişi raporları da YGHK kararı da emsal teşkil edecektir.
VEDAT
İLKİ
0 yorum:
Yorum Yazın
Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?